16 Haziran 2007 Cumartesi

Şile Hatırası



Daha önceki yazılarımda da söylediğim gibi arıcılık büyükşehirden kaçmak için çok güzel bir fırsat. Geçen hafta bu fırsatı kullandım ve Şile'ye Ali Türk ile Kadir başkanın yanına kaçtım. Cumartesi gecesi de onların barakasında yattım, benim için ilk deneyim oldu.

Şile ormanları hakikaten çok güzel, eskilerin hayali cihana değer dedikleri türden.



Akşam iş dönüşü, Ali Türk gelen işçileri sayıyor. Acaba eksik var mı, işten kaytaran var mı? Yevmiyeyi kesecek anlaşılan.



Bu sarıca arılar nerde ürüyor diye soran arkadaşlar, cevabını biliyorum artık. Ali Türk kovan kapakları altında sarıca arı üretimi yapıyor.



Ağır misafirim diye, ateşi de ağır ve büyük bir kütükle yaktılar. Ne alaka anlayamadım ama Ali Türk zuladan benim gibi misafirler için sakladığı kütüğü çıkardı.



Her arıcının aynı zamanda iyi bir kamp ateşi yakıcısı olduğunu da öğrenmiş oldum.



Akşamın yorgunluğu üzerine çökerken Kadir başkanın bu oturuşuna bakıp, insanın en büyük başkan bizim başkan diyesi geliyor.



Ateş de hakikaten güzel yandı. Büyük kütük işe yaradı sabaha kadar sönmedi.



Uzun zamandır bu kadar iştahla sabah kahvaltısı yapmamıştım.

Hiç yorum yok: