25 Mart 2007 Pazar

Nihayet Kovanlarımıza Kavuştuk

Ben İstanbul'da haftasonları birkaç kovanla arıcılık merakımı gideririm diyordum. Ama işi bilen arkadaşlar öyle birkaç arı ile arıcılık olmaz deyince, çıtayı biraz daha yükseltmiş olduk. Hani psikolojik olarak da dünden hazırmışız böyle bir şeye.



Murat Döner ile birlikte kovan yapmaya karar verdik. Kereste alımı konusunda bir takım kararsızlıklarımız, acemiliklerimiz oldu. Bu yüzden epey gecikerek keresteyi aldık.

3 Metreküp kereste siparişi verdik.

3 Metreküp keresteden ne kadar kalas çıkacak en büyük merakımızdı.

Sipariş sonucunda elimize 28 cm genişliğinde, 3 cm kalınlığında ve ortalama 3 metre uzunluğunda brüt ölçüleri olan 119 tane tahta geçti.

Tabi atölyede planyadan geçirilerek tahtaların eni 26, kalınlığı ise 2.5 cm ölçüsüne düşürüldü.

Murat Döner haftaiçinde gayretli çalışmalar sonucunda, 119 tahtadan 184 tane kasa biçti ve vida ile montajladı.

Aldığımız tahtalardan sadece kasaları ürettik, kapak, dip tahtası ve çerçeve için başka çözüm bulacağız.



Hafta içinde montajı tamamlanan kasaları, haftasonu boyamaya başladık. Boyamadan önce köşelerdeki testere çapaklarını güzelce zımparaladık.



Enes bu işlerde benden daha meraklı görünüyor.



www.beyazkovan.com sitesinde sentetik boya ile su bazlı latex boyayı inceleyen bir yazı yayınlamıştım. O yüzden kovanların boyama işlemini yağlı boya ile değil, silikon katkılı dış cephe boyası ile yapmaya karar verdik.



Halil'in de blogunda belirttiği gibi, dış cephe boyası yağlı boyaya göre çok daha rahat uygulama imkanı veriyor. Akmıyor, kokmuyor ve en önemlisi de örtücülüğü çok mükemmel. İlk izlenimim ahşap üzerinde tutuculuk özelliği de çok güzel. Dış hava şartlarına dayanımı da beklediğimiz gibi çıkarsa, çok iyi bir iş yapmış olacağız.







Bu haftasonu kovanları boyama işlerini tamamlayamadık. Haftaya inşallah hepsini bitirmeyi planlıyoruz. Günü yanan ateşin yanında, semaverde demlenen çaylarımızı yudumlayarak bitirdik.