26 Ocak 2007 Cuma

Halil Bilen, başladık bakalım!

Halil Bilen'in yaptığı kampanya etkisini gösterdi ve bi' blog da ben hazırlamaya karar verdim. Doğaya merak, köye kaçışlar, arada arıcılık faaliyeti, sanal arıcılık derken yıllar geçti ve bu işlere başlarken hiç ummadığım bir noktaya geldik. En azından henüz tam anlamıyla gerçek arıcılığa başlayamamış olsam da, ufak tefek adımlar attım ve en güzeli de internetten çok güzel arıcı dostlar edindim.

Sanal arıcılığımı bilen herkes niye gerçek arıcılığa tam anlamıyla başlamıyorsun sorusunu soruyor.



Benim köydeki arılar sanki yamyam ırkı, her hevesle köye gidip arılara bakım yapmaya kalktığımda beni ters yüz edip biletimi elime verip istanbula geri gönderiyorlar.

Tabi yüzümde gözümde bıraktıkları hatıralarıyla birlikte.

Ama yine de onları çok seviyorum, beni çok misafirperver karşılamasalar da, saldım çayıra mevlam kayıra dediğim halde yıllardır kendi kendilerine varlıklarını sürdürüyorlar.



Bu yakınmamı abartı görenler yukarıdaki fotoya bi göz atsın. 2006 mayıs ayında bakım yapayım derken körüğün geldiği hale bakın. Kitaplarda arı koyu rengi ve deriyi sevmez diyorlardı, benimkiler hiç sevmiyormuş.

Ali Türk bu konu ile ilgili yorumlarını bekliyorum, bu işi çözsen anca sen çözersin.

2 yorum:

Ali Türk dedi ki...

Tüm arıcı arkadaşlara hayırlı olsun derim.Murat kardeş başarılarıyın devamını dilerim.kolay gelsin

Ali Türk dedi ki...

ya abicim yeni blog gu görünce hemen hayırlı olsun dedim ama,ilk yazının sonunda diyorsunki bir ali Türk yorumu yap.ne diyeyimki sen ne pahasına olursa olsun bu arının ırknı degiştir.yoksa körüğü sokmasalardı senin halin nice olurdu.bilmem anlatabildimmi,kendine dikkat et.::))